“Kırmızı Çizgi”, çocukların bedenlerine dair sınırları fark etmelerine ve bu sınırları koruyabilmeleri için gerekli becerileri keşfetmelerine destek olabilecek bir öykü kitabı.
Künye
“Kırmızı Çizgi”, çocukların bedenlerine dair sınırları fark etmelerine ve bu sınırları koruyabilmeleri için gerekli becerileri keşfetmelerine destek olabilecek bir öykü kitabı.
Hikâyenin ana karakteri Emir, bir gün dışarıda oyun oynarken komşularının park yerine kırmızı bir çizgi çizdiğini görür ve merak eder. Komşularının amacının ne olduğunu sorduğunda annesi, bu kırmızı çizginin “kimsenin yaklaşmaması gereken özel bir alanı” temsil ettiğini açıklar. Fiziksel alanlarda olduğu gibi insanların da kişisel sınırları olduğuna dikkat çeker ve bedeninin de bir kırmızı çizgisi olduğunu söyler. Kimsenin onun izni olmadan ona dokunamayacağını, özel bölgelerine yaklaşamayacağını anlatır. İyi hissettirmeyen temaslara “hayır” deme hakkı olduğunu ve böyle bir durumda mutlaka güvendiği bir yetişkine bunu anlatması gerektiğini vurgular. Hikâyenin sonunda Emir, hem kırmızı çizgilerin ne anlama geldiğini hem de bedensel sınırlarını korumanın önemli olduğunu öğrenir.
Kitabı okuyan çocuklar, “kırmızı çizgi” metaforuyla, bedensel sınırlarını kavrayıp izni olmadan kimsenin kendisine dokunamayacağını anlayabilirler. İstemedikleri bir dokunuşla karşılaştıklarında “hayır” deme hakları olduğunu ve bunu dile getirmenin güvenlikleri için önemli olduğunu öğrenebilirler. Olumsuz bir deneyim yaşadığı takdirde sessiz kalmak yerine bunu bir yetişkine anlatabileceğini bilmek, çocuğun kendini daha güvende hissetmesini sağlayabilir. Yardım istemenin yanlış ya da utanılacak bir şey olmadığını fark etmesi de duygusal dayanıklılığını artırabilir ve kendini ifade etme becerilerini geliştirebilir.
Kitapta, sadece yabancıların değil tanıdık kişilerin de sınırlarını ihlal edebileceğine dikkat çekiliyor. Böylece çocuklar, tanıdıkları kişilerden de rahatsız edici davranışlar gelebileceğini fark ederek “Kim yaptı?” sorusundan çok, “Ben nasıl hissettim?” sorusuna odaklanmayı öğrenebilirler. Bu da onları kendi sınırlarını korumak konusunda içgüdülerine güvenmek ve daha cesur olmak konusunda destekleyebilir.
Kitabın sonunda yer alan ebeveyn notları ve etkinlik önerileri ise hem konuyu daha iyi anlayarak mahremiyet farkındalığı kazanması için çocuğunuza hem de onun duygularına nasıl eşlik edebileceğinize dair size destek sunabilir.
Çocuğunuzla kitabı okuduktan sonra şu sorular üzerinden konuşabilirsiniz:
- “Emir’in kırmızı çizgisi bisikleti, oyuncakları ve vücudundaki özel bölgeleriydi. Peki, senin kırmızı çizgin neler?”
- “Sence biri senin kırmızı çizgini aşarsa ne yapmalısın?”
- “Sana iyi gelmeyen bir şey olursa kiminle konuşmak istersin?”
Bu tür sorular, çocuğunuzun kendini ifade etmesine ve kişisel sınırlar hakkında düşünmesine yardımcı olur.
Hikâyede özel bölgelerden söz edilse de bu bölgelerin isimleri ve yerleri açıkça belirtilmiyor. Bu nedenle kitabın bir yetişkin eşliğinde okunması, çocuğun anlayabileceği şekilde açıklamalar yapılması ve hikâyenin birlikte konuşularak pekiştirilmesi oldukça önemli. Çocuğunuzun vücudundaki özel bölgelerin adlarını öğrenmesi, hem kendini daha rahat ifade etmesine hem de güvende hissetmesine yardımcı olur. Bu bölgeleri anlatırken basit ama doğru terimler kullanmak oldukça önemli. Özel bölgeleri, oyuncak bebekler üzerinde gösterebilir ve öğrendiklerini pekiştirmek için aşağıdaki etkinliği birlikte yapabilirsiniz:
Vücut Haritası Boyama:
1.Büyük bir kâğıda insan vücudu çizin.
2.Çocuğunuzdan özel bölgeleri (ağız, göğüs, cinsel bölge, popo) farklı renklerle boyamasını isteyin.
3.Boyama sırasında bu bölgelerin isimlerini açık ve doğru terimlerle siz söyleyin, ardından çocuğunuzun tekrar etmesini isteyin.
Çocuğunuza iyi dokunuş ve kötü dokunuş kavramlarını sade bir dille açıklayın:
“İyi dokunuşlar seni mutlu ve güvende hissettirir; kötü dokunuşlar ise canını sıkar, kafanı karıştırır ve hemen güvendiğin birine söylemen gerekir”. Bu anlatımı aşağıdaki etkinliklerle pekiştirebilirsiniz:
Evet/Hayır Kartları:
1.Günlük yaşamdan senaryolar içeren cümleler oluşturun: “Anne sarılmak isterse…” “Bir yabancı elini tutmak isterse…” “Ben yanındayken doktor özel bölgene dokunursa…” “Biri sana vurursa…”
2.Çocuğunuzdan bu durumlara “Evet” (yeşil kart) ya da “Hayır” (kırmızı kart) ile yanıt vermesini isteyin.
3.Her yanıtın nedenini birlikte konuşarak pekiştirin
Oyuncaklarla Rol Oynama:
1.Peluş oyuncaklarla küçük bir hikâye canlandırın. Örneğin: Bir oyuncak diğerinin izni olmadan ona dokunmak ister, özel bölgesine dokunur veya şiddet uygular.
2.Çocuğunuzun karakterlere “Dur!” ya da “Hayır, istemiyorum.” demesini teşvik edin.
Kitap, tanıdık kişilerin de çocuğa zarar verebileceği mesajını içeriyor. Bu, çocuğunuzda kafa karışıklığı yaratabilir. Bu nedenle açıklama yaparken kişinin kim olduğundan çok davranışın ne olduğu üzerinde durmak faydalı olabilir: “Kim olduğu fark etmez, önemli olan senin ne hissettiğin. Bir şey seni rahatsız ediyorsa, bunu bize söyleyebilirsin” şeklinde bir açıklama yapabilirsiniz.
Kitapta “ülke, bayrak, aile” gibi daha soyut ve büyük ölçekli kavramlarla “kırmızı çizgi” metaforu genişletiliyor. Bu kavramlar, yetişkinler için anlamlı olabilir; ancak özellikle küçük yaş grubundaki çocukların kafasını karıştırabilir. Çocuk, kişisel beden sınırlarıyla ilgili öğrendiği bilgileri “ülke sınırı” gibi soyut benzetmelerle karıştırabilir ya da konunun odağından uzaklaşabilir. Bu nedenle, bu kısımları okurken çocuğunuzun yaşına, gelişim düzeyine ve ilgi alanına göre açıklamalar yapmanız faydalı olur. Gerekirse, kitabın asıl amacına odaklanarak bu bölümleri daha sade bir dille anlatabilir ya da birlikte üzerine konuşarak anlamını netleştirmesini sağlayabilirsiniz.